top of page

DAZED MAKALESİ: DÜNYA REKORLARI KIRAN K-POP FENOMENİ, BTS İLE TANIŞIN!

  • Yazarın fotoğrafı: koreagizem -Gizem-
    koreagizem -Gizem-
  • 1 Kas 2017
  • 7 dakikada okunur

Batıyı ele geçirmek için grubu en önde gelen Güney Koreli isim yapan ultra adanmış bir hayran grubuna sahip yedi üyeli erkek grubu BTS'in rapçisi RM ile konuşuyoruz.

Neredeyse gece yarısı Seul'ün dışında telefon hattı cızırdıyor,Güney Koreli grup BTS'in lideri RM, amansız bir dalga içinde peş peşe gelen bazıları kendi hedefleri bazıları da ulaşacaklarını hiç düşünmedikleri rekorları kırdıkları bu çılgın aya dönüp bakıyor.

Zaman aralığını göz önünde bulunduran RM, ''Bir balonmuşuz gibi hissediyorum.'' diyor ve sesinde biraz şaşkınlık var.Son yayınladıkları Love Yourself: Her mini albümünün, ön satışlarda (sadece yurt içinde 1 milyonun üzerinde) en çok satan K-Pop albümü olması ve “DNA” adlı baş/ana teklileriyle, en hızlı 10 nilyon,20 milyon ve 100 milyon Youtube izlenmesine ulaşan K-Pop grubu olmaları şaşırtıcı olmayan ve bilinen bir şey.Daha sonra öldürücü listeler var.İngiltere albüm listesinde 14. sıra,Amerika Billboard 200 listesinde ilk 10'da yer aldı.DNA sadece yalnızca dünya çapındaki iTunes listelerine hakim olmakla kalmadı, aynı zamanda Billboard Hot 100 listesinde şimdiye kadarki bir K-Pop grubu için en yüksek pozisyon olan 67. sıraya yükseldi.

Geri dönüşleri için doğal olarak beklentiler yüksekti; Geçen yıl, ikinci stüdyo albümleri WINGS ve moombahton tarzı Blood,Sweat and Tears şarkısı ile BTS (rapçiler RM, J-Hope, Suga ve vokaller Jimin, Jin, V ve Jungkook) 'fenomen' seviyesine ulaştı,2017 bitmeden çoktan başarılarına neredeyse inanılmaz bir yeni katman eklediler . Her gün başka bir milyonluk başarı, başka bir makale ya da çevrelerindeki hararetli atmosferi ekledikleri “DNA” şarkısının neşeli elektro-pop sesisin Batılı bir radyo istasyonunda yankılanması. Eğer ARMY olarak bilinen güç santrali gibi hayran grubu,tüm bunlar karşısında bir anlık şaşkınlık hissettilerse,yalnız değiller.

''Her şey,çok hızlı gelişiyor'' diye ekliyor RM,yüzünde küçük bir gülümseme.Sohbet esnasında büyüleyici ve karizmatik olan RM,sizi devasa bir ahşap hız treni ile eş değer bir zihinsel duruma sokabilen hızlı ateş eden,etraflıca konuşan biri.

‘’Balonun nereye gittiğini bilmiyorum; fakat ben sadece keyif almaya çalışıyorum; çünkü önceden çok güçlük çektik.Yaptığımız işi (gözümüze iliştirdiğimiz ) kaybetmemeye çalışıyorum.’’ diyor RM.

Eylül ayının ortalarında yayınlanmasının ardından geçen haftalar boyunca, The Most Beautiful Moment In Life adlı ikili albüm için önceki konsept ile ilişkili bir takım fragmanlar yayınlanmıştı, Love Yourself: Her ise zamanınızın çoğunu onunla geçirmenizi sağlayan bir düzenbaz oldu.Çifte özelliğe sahip olan(aşkın keşfi ve hayranlarına doğrudan bir mektup niteliği taşıması) albümün sesi, kendine güvenen,emin adımlar atan birinin sesi; lakin “Serendipity” gibi en tatlı parçalarda bile çoğu kısım parlak cilalı yüzeyini tekrar soyan ve uzuvlarını boylu boyunca kaplayan yaralar ve çiziklerle karşılaşan birini anlatıyor.

Geçmişin parlamaya başladığı ve belki de sanatçının bir sonraki evresini şekillendiren bir albümün yaşam döngüsünün içine adım atmak pek sık yaptığınız bir şey değilken,bu ilginç, aydınlatıcı ve biraz savunmasız/korunmasız bir deneyim.Lakin, hiçbir tereddütün izi olmadan BTS ilmini,gölgelerini,bıraktığı etkiyi telkin ettiği ve kendilerinde daha geniş çapta etki eden kısımları hemencecik keşfetmek için BTS’in içine dalıyoruz.

RÖPORTAJ KISMI

Love Yourself: Her albümünü ''Dönüm noktası'' ve BTS'in ''bölüm iki'' si olarak adlandırmanın ana nedeni olarak müziği işaret ediyorsun.Geçtiğimiz bir ay içinde,bu tanımlamaların su yüzüne çıkması için başka nedenler oldu mu?

RM: The Most Beautiful Moment in Life albümünün konsepti,bizim için ''bölüm bir''di,böyle hissettiriyor; çünkü en temelden başlıyorduk; lakin Love Yourself,bu konseptte hayattaki hakiki şeyler gibi, bazı iyi/güzel şeylerden konuşmaya başladık.Profesyonel olarak,Billboard ve İngiltere listelerinde yer aldık ve stadyumlarımız (konser alanlarımız) daha da büyüyor...yani hem içeride hem de dışarıda,bu BTS için bir dönüm noktası.Şimdi farklı bir evrende olduğumuzu söylemek isterim, bence yengeç gibi, yeni bir kabuğumuz var.

Albümün en duygusal cevherlerinden ikisi, gizli parçalar,‘Skit: Hesitation & Fear’ ve ‘Sea'.Her ikisi de şöhret ve başarı ile ilgili mevcut kaygılarınızın yanı sıra ilk zamanlarda verdiğiniz mücadeleleri anlatıyor.Onların aynı albüm içinde olması neden önemliydi?

RM: Ayrıntılar eklemek istediğimiz zaman gizli parçalar ekleriz,doğru mu?'Skit' parçası, ‘Sea’ şarkısının anlatılması/açıklanması için gerekliydi.Birbirlerine tepki gösterdiklerini düşünüyorum.Aslında ilk albümümüzde (2 Cool 4 Skool) korkular,mutluluk,çöl ve deniz gibi kavramlardan önceden bahsettim,albümde ‘On The Start Line’ adlı bir skit ve ‘Path’ adlı bir şarkı gizli parça olarak yer aldı.Dört yıl geçti ve ben bununla nasıl mücadele ettiğimizden,içimizdeki deniz ve çölün ne olduğundan ve gelecek nedir bunlardan bahsediyorum.

Eski haline döndün ve kahretsin ki,ben bunu fark etmedim/anlamadım. Bu son dört yılı aşkın bir sürede, en son konsepti kullanarak o zamanlar sevmediğiniz kendinizle ilgili neyi sevmeniz ve ya kabullenmeniz gerekti?

RM: Ummm,herkesin beni sevemeyeceğini kabullenmeliydim.Çünkü, sevginin olduğu yerde,nefret de vardır;aydınlık olduğu zaman orada karanlık da vardır.Fakat bir sanatçı olarak beni sevmeyen/benden nefret eden birçok insanın bulunduğunu kabul etmek gerçekten zordu; lakin öte yandan,beni seven daha çok insan var.Bence,herkes buna katlanır.

Tamam,bununla başa çıkabilirim diyebildiğin zamanı hatırlıyor musun?

RM: Aslında halen yoldayım (güler).Bunun dışındaymış gibi hissetmiyorum gerçekten;lakin alıştım ben buna.Bir sörfçü gibiyim, ilk olarak sadece kürek çekersin ve sörf tahtasından düşersin; lakin zaman ilerledikçe daha büyük dalgalara karşı ayakta durabilirsin (güler).

Bu albümde ''kader'' ve ''kısmet'' temaları işleniyor.Senin için belirlenmiş bir yol olduğuna inandın mı her zaman?

RM: Nietzsche... Onun ünlü tabirlerinden/deyişlerinden biri amor fati yani ''kaderini sev''.Diyelim ki, Kore'de doğan ben ve Avustralya'da doğan Taylor yani sen; bunu değiştiremeyiz.Aynı yaşama/hayata sahip olamayız.Amor fati, her şeyi kadere bağlamayı/bırakmayı anlatmıyor;lakin ilk olarak değiştiremeyeceğimiz şeyleri kabul etmemizi söylüyor.Kaderimizi ve çevremizi sevin,işte o zaman (düşünür) kader ile bir şeyler yapabilir ve ona yön verebiliriz.Doğduğumuzdan beri bizim için belirlenen aynı yol üzerindeyiz; lakin ben hala bazı şeyleri değiştirebileceğimize inanıyorum.Bu inancıma inanıyorum; fakat hala kadere inanmıyorum (güler).

Bu albümde deneyimlediğiniz bu büyük başarı, yaratıcılığınızı nasıl etkiledi? ''Bir şarkı yazacağım ve nasıl ilerleyeceğini göreceğim.'' ve ya ''Bir şarkı yazmak zorundayım ve bu şarkı mükemmelden daha aşağısı olamaz.'' diye düşünebiliyor musunuz?

RM: Bu bir baskı aslında,böyle hissetmediğimi söyleyemem.Olanlar benim için çok fazla ve BTS'in etrafındaki her şey çok hızlı ilerliyor,yılın yarısında on şarkı yapmak/hazırlamak gibi.Bazen (bu) çok fazla geliyor; lakin 2007'ye dönüp o zaman ki halimi hatırlarım hep,bu işe başladım; çünkü bir şeyler söylemek istedim.İçimde bir yerde bir mesaj vardı ve bunu müzik yaparak yaymak istedim bu yüzden stüdyomda şarkılar yazdığım zaman,bunu ağırdan almaya çalışıyorum.''Ben gerçekten neyi söylemeye çalışıyorum?'' gibi,daha derin bir bakış açısı ile bakmaya çalışıyorum.

Gitmek/ilerlemek için kapını çalan insanlar dışında,işin bitti mi henüz,benim için bir şarkın var mı?

RM: (Güler)Ah evet,insanların bunu vade sonu/bitim tarihi olarak adlandırmalarının sebebi bu; çünkü ölü gibi hissediyorsunuz.

‘Mic Drop’,hem şarkı hem de performans çoktan BTS için bir klasik oldu.''Çantam ödüllerle dolu.../Antiler çoktan pes ediyor/Başarım zaten altın gibi değerli.../Kaçma telaşı içindesin.''.BTS her zaman kendi kendine ayakta durdu/göğüs gerdi; lakin ne bu şarkıyı yeni bölümünüz için ayrılmaz bir parça yaptı?

RM: Hitman Bang (grubun CEO'su/yapımcısı) bu parçada bizden öfkemizi ve acımızı dışarı çıkarmamızı istedi; fakat bu zordu; çünkü ne öfke ne de haset kalmıştı,şu an memnunum bundan (güler).Hayranlarımızı seviyorum,her gün o kadar çok mucize oluyor ki.Antilerle ilgilenecek zamanım yok.Bence bu,neden HER albümünün BTS'in dönüm noktası olduğunu gösteriyor/ifade ediyor ve ‘Mic Drop’ şunu söylüyor (söylememize yardım ediyor):Mikrofonu attık ve birinci bölüm bitti.Bu çok eğlenceli.

Her performansın sonunda Suga mikrofonları atarken kaç tanesini kırdı?

RM: (Güler) Oh, hayır (iyi/kaliteli olanlardan) henüz kırmadı, marketten ucuz olanları alıyoruz,karaoke için olanlar $30 değerinde.

Açıkça hayatın keyfini çıkarıyorsun şu an; fakat bu albümde gizlenmiş daha karanlık hisler/duygular var,o yüzden bir sonraki albümde bu duyguların daha fazlasını görebilir miyiz?

RM: Onlar (duygular/hisler) hala içeride,kaybolmuyorlar; fakat şimdi farklı bir şekilleri/formları var.Bence, aşk sadece mutluluk,iltifat ve aydınlıktan ibaret değil.Aşk; yara izleri,biraz nefret ve içimizde bulunan bazı kirli şeyleri de içine alır.

Ve her şeyin iyi gittiği zamanlarda bile,kimse 7/24 %100 mutlu olamaz tahminimce...

RM: Biz de daha karanlık/negatif hislere sahibiz ve bazen bu rekorlar ve makalelerle çok dolu/ağır hissediyoruz ve insanlar ''Oh,siz Kore'yi temsil ediyorsunuz,siz,Kore'yi ünlü ediyorsunuz.'' diyorlar ve biz her saniye,''Çok teşekkür ederiz'' diyoruz; lakin bilirsin, ben hala kendi küçük stüdyomda bulunuyorum ve birkaç şarkı sözü yazmayı deniyorum ve tüm yaptığım bu.Halen bununla baş etmeye çalışıyorum.

Peki, BTS'in dışında ne seni mutlu eder?

RM: Bu soru için teşekkürler,bunu soran fazla insan yok! (Uzun bir duraklama) Ehliyetim yok bu yüzden Han Nehri'nin yanında bisiklete biniyorum.Gerçekten sevdiğim şey bu; çünkü bir an için kimse beni takmıyor.Çok özgür hissediyorum.Ayrıca figür toplamayı ve gece yarısı filmi izlemeyi seviyorum çünkü yalnız ve en iyi koltukta izleyebiliyorum filmi.

Tanınmamak için şapka güneş gözlüğü ve yüz maskesi takıyor musun?

RM: Maske takmıyorum,sadece şapka takıyorum çünkü saçım çok renkli,çok parlak (güler).

Eleştirmenler, BTS'nin Grammy için aday gösterilme ihtimaline değindikleri çevrimiçi bir sohbet gerçekleştirdi. Bu yıl olmaz; fakat önümüzdeki yıl...bilemezsin!Bu sana ne hissettiriyor?

RM: İnsanların bunun hakkında konuştuğunu duymuştum,bunu düşünmemeye çalışıyorum.Eğer bir şeyi beklemeye başlarsam, hayal kırıklığına uğrarım. Grammy tamamen farklı bir seviye,bizim için bütünüyle farklı bir dünya.

Eğer kazanırsanız, ciddi ciddi su geçirmez makyaj yapman gerekecek.

RM: Tabii ki.O zaman herkes ağlardı.Bence su geçirmez takım elbise hazırlamak zorunda kalırdık

Belki baştan aşağıya sadece plastik giyinebilirsiniz.

RM: (Güler) Evet, bir uzay giysisi ya da başka bir şey giyerdik.

Kore'de bir aylık yorucu bir programınız vardı,artı Japonya'da 80,000 hayran için iki konser verdiniz. –Bunları yaparken halen sana en zor gelen şey ne ve kim seni ayakta tutuyor?

RM: Uyumak.Uykusuzluk, bir insanı başka bir insana dönüştürür (güler). Kültürel olarak,Koreliler buna alışık;lakin hala gerçekten zor bu..Alışıyoruz;lakin alışamıyoruz da. J-Hope her zaman bizi neşelendirmeye çalışıyor ve ben çok minnettarım. Aslında,onu grubun yeni lideri diye çağırmayı seviyorum.

Birlikte geçen bunca yılın ardından,kim seni halen şaşırtabiliyor?

RM: V.Kullandığı kelimeler çılgınca ve İngilizcesi de çılgınca.Her zaman yeni kelimeler ve yeni dil bilgisi kuralları üretiyor ve beni hep şaşırtıyor.İngilizce'de oldukça iyi olduğunu düşünüyorum; herkes ile kolayca iletişim kurabiliyor çünkü özgüveni var,cesareti var.

Yeni bir dil öğrendiğin zaman, hata yapmaktan korkamayacağını söylüyorlar.

RM: (İçini çeker) Her zaman hata yapmaktan korktum ben.Bence bununla doğdum ben.

Ben BTS albümler yayınlanmadan önce ne yapar merak etmişimdir hep,bir ritüeliniz var mı ?

RM: Oturma odamızda toplanıyoruz,biraz içiyoruz ve programlarla nasıl başa çıkmalıyız ve neler yapmalıyız,bunları konuşuyoruz. Gerçekten bu hiçbir şey; lakin bu bize farklı hissettiriyor ,bizi ilerlemeye itiyor ve bu tavrımızı/bakış açımızı koruyor çünkü üzgün ve fakir olduğumuz zamanları hatırlıyoruz her zaman (gülümser). Popülarite,bir kabarcık,,bir dağ ,yukarıya çok zor çıkarsın; lakin aşağıya çok hızlı inersin.

Peki,son bir şey... karşılıksız beşliklerin ve el sıkışmalarının kralısın.

RM: (Güler) Evet, Amerika'daki ve Avrupa'daki hayranlar söylüyor bunu!Böyle anları seviyorlar, bu gerçek!Kültürel bir şey mi? Nedenini bilmiyorum; fakat kimse benim beşliklerim ve el sıkışmalarıma aldırmıyor. Ellerim gerçekten çok büyük ve altı ayaklı gibiyim,yani onlar beni rahatlıkla görebilir.Çok üzücü bir şey,değil mi? (güler).

Orijinal Makaleyi Görmek İçin Tıklayınız !

Çeviri: koreagizem123-Gizem- (KG123)

Kaynak: Dazed ( www.dazeddigital.com )

Yorumlar


 Son Gönderiler: 

HAKKIMDA:
Merhaba ben Gizem, 18 yaşındayım. 5 yıldır K-Pop haber çevirmenliği yapıyorum. Kendimce çeviriler de yapıyorum. Bu sitede sadece BTS çevirilerimi paylaşıyorum. Keyifli okumalar!.

Mail listemize katılın

Tüm gelişmelerden haberdar olun

  • YouTube - Siyah Çember
  • Heyecan - Siyah Çember
bottom of page