top of page

[ Chosun Röportajı ] Resmi Olarak Amerikan Müzik Sahnesindeki Çıkışını Yapan BTS İle Özel Bir Röport

  • Yazarın fotoğrafı: koreagizem -Gizem-
    koreagizem -Gizem-
  • 23 Kas 2017
  • 10 dakikada okunur

''En dipten buraya gelen bizlerin hikayesi, müziğin ta kendisi.''

‘BTS’(BangTan Sonyeondan) ile özel bir röportaj!

Başarılı ünlüler ile görüşmek neredeyse imkansız, hele de iş 'BTS' (Bangtan Sonyeondan) gibi çoktan başarılı olmuş Koreli idol gruplar ile buluşmaya gelince. BTS, 19 Kasım'da Los Angeles'ta düzenlenen Amerikan Müzik Ödülleri'ndeki (AMA) çıkış sahnesini başarıyla tamamladı. BTS grubunun LA'de dolu bir iş programı vardı. Bir iki tanesinin söyleyelim, bir Japon televizyon kanalı ile röportaj artı Amerikan moda dergisi ''Vogue'' ile fotoğraf çekimi. Bu yoğun programa rağmen, BTS çıkış sahnelerinden hemen sonra ‘'The Chosun Ilbo’' adlı Kore gazetesi ile bir röportaj için görüşebildi. The Chosun Ilbo röportajı, önemli olanlardan biriydi bu yüzden BTS röportaj sorularını yanıtlarken dikkatliydi. Aşağıda BTS ile gerçekleştirilen soru-cevap röportajının bir kısmını bulabilirsiniz.

Soru: AMAs sahnesine çıkmış ve performans sergilememiş olmak nasıl hissettiriyor?

RM: Her şey, gerçek dışı. (Gülüyor.)

Soru: Bu cevap kulağa standart bir yanıt gibi geliyor. (Gülüyor.) AMA, Amerika'ya en özgü ödül töreni ve Grammys ve Billboard ile birlikte en büyük ödül törenlerinden biri olarak biliniyor. Bir şarkıcının AMA'da bulunması ve performans sergilemek için davet edilmesi, manidar olmalı. ''Gerçek değilmiş gibi hissetmek'' ten daha fazlası olduğuna eminim. Bizimle başka ne paylaşabilirsiniz?

J-HOPE: AMA'yı televizyonda izleyerek büyüdüm. Buraya gelmek, sahnede performans sergileyebilmek, hayranlarla birlikte olmak ve onların bize tezahüratları, bu gerçekten tamamıyla yeni bir deneyim. Bu bir onur ve eğer öyle bir fırsat olursa, gelecek yıl burada bir kez daha sahne alırsak harika olur. Hayranlarımıza gerçekten samimi bir minnettarlık duyuyoruz.

RM: Söylediğiniz gibi, AMAs en Amerikanvari ödül törenlerinden biri değil mi? Billboard ve Grammy törenleri kadar prestijliler. Bizi Asya'dan gelen şaşırtıcı yeni sanatçılar diye takdim etmek yerine, onların gerçekten bize törenin bir parçası olarak davrandıklarını, bize saygı ve iyi bir muamele gösterdiklerini hissettik. 17 performansçı arasında 16. sırada performans sergiledik. Bize bayan Diana Ross'tan hemen önce yer verdiler ve Amerika'daki en sevilen müzisyenlerden biri olan The Chainsmokers bizi seyircilere takdim etti. Bizi o sahneye koyup ''Tamam, yapın şu işi.'' der gibi değildi. Daha çok bize gerçekten saygı gösteriyorlarmış gibiydi ve bizim için uzun zamandır, çok hazırlandıklarını biliyorduk.

Röportajdaki en etkileyici şey, BTS'in hayranlarından bahsederken ''fan-boon'' (En sevgili hayranlarımız) kelimesini kullanmasıydı. Hiç hayranları olmadan bir idol grubu olmak zordur. Yani belki de ''fan-boon'' ifadesi BTS'in hayranlarından aldığı tükenmeyen sevgi ile başarılı olmalarını ifade etme şekilleridir.

Soru: BBMA'da ( Billboard Müzik Ödülleri'nde) ödül almaktan şimdi AMAs'a (Amerikan Müzik Ödülleri'ne), görünen o ki popülariteniz çok olağanüstü bir şekilde arttı. Bunu şahsen hissediyor musunuz gerçekten?

JIN: MAMA'dan ilk kez ''Yılın Sanatçısı'' ödülünü aldık. Bunu kutlarken hep birliktesarılmamız ve ağlamamızın üzerinden bir yıldan daha az bir süre geçti; lakin BBMA'dan bir ödül aldık ve şimdi de AMAs performansı. Bizle ilgili değişen şeylerin hızı karşısında hayrete düşüyoruz. Çıkış yapalı dört yıl oldu ve çok fazla şey gerçekleşti. Bir yıldan daha kısa olan bu süre zarfında, her şey gelip geçti.

RM: Diğer sosyal medya mecraları dışında, Twitter odaklandığımız ve gurur duyduğumuz/övündüğümüz bir platform. Kullanması gerçekten en basit olanı. Altı ay önce 5 milyon takipçimiz vardı; lakin şimdi 10 milyona ulaştık ve en çok takipçiye sahip Kore menşeili hesap olarak 10.3 milyon takipçi elde ettik. 5 yıldır sosyal medya ile ilgileniyoruz ve her şey altı aydan kısa bir sürede göz açıp kapayıncaya kadar ikiye katlandı. DNA şarkımız ayrıca Billboard Hot 100 listesine girdi ve 85. sırada yer aldı. Korece bir şarkı için, PSY'ın ''Gangnam Style'' şarkısından sonra ikinci bir rekor bu. Her sanatçının düşlediği bir liste bu. AMAs aracılığı ile Amerika çıkışı yapmak, çok özel ve neredeyse hissedemeyeceğimiz kadar büyük bir onur. Bence tüm bunlar hayranlarımız sayesinde, gerçekten %100 her şey. Bizler böyle bir fandom (hayran grubu) görmemiştik hiç. (Gülüyor.)

Soru: BTS ve her üyenin gelişimi, işinizin içeriğine yansıyor. Diğer bir deyişle, olgunlaşma hikayeniz, BTS'in içeriğinin kendisi esasen. Bu gelişim prologunun/ başlangıç bölümünün şu anki hayatınız ile nasıl (ne yönden) eşleştiğini düşünüyorsunuz?

SUGA: Şarkı sözlerimizin, yaşantımızı %100 yansıttığını söyleyemem. Ancak (sözlerin) içinde kendi deneyimimlerimizin olduğu doğru. Çok fazla şarkı yayınladık (gülüyor) Nihayetinde kendi neslimiz için çok fazla şarkı yayınladığımızı düşünüyorum. Neslimizden ve şu anki yaşadığımız dönemden bahsetmek için sarf ettiğimiz çaba bu.

RM: Çıkış şarkımız adı, ''No More Dream'' idi. Bunu dinlediğiniz zaman, şarkıda sürekli tekrar ettiğimiz bir cümle var, ''Yo, senin hayalin nedir?''. O zamanlar, arkadaşlarımızın hepsi 20'sine girmek üzereydi, kimisi lise talebesi kimisi çoktan üniversitedeydi. Herhangi bir hayali olmayan onları anlayamıyordum. Başıboş/amaçsızca yaşayarak vakit öldürenlere kızgındım bu yüzden bu cümleyi şarkı sözlerimize ekledim. İşte bu şekilde, şarkı sözlerimiz bizim yaşlarımızda olan gençler ve ya insanlara ilişkin ve bizimle de ilgili olduğunu hissettim. ''Danger'' şarkısını yayınladığımız zaman, daha çok başarısız olduğumuzu düşündüğümüz zamandı, bu bizi tehlikeli bir duruma sokuyordu. ''I Need You'' şarkısını söylediğimiz zamanlar, daha çok hayran kazandık. Şarkıcıların kendi ana şarkılarını yaşadığına/takip ettiğine dair bir söylem var, yani... (gülüyor)

Soru: Dünyanın dört bir yanında çok fazla hayranınız var. Kore dışında, en tutkulu hayranlar hangi ülkede?

SUGA: Brezilya! Bence, enerji seviyeleri AMAs'taki izleyicilerden 10 kat daha yüksek. Brezilya'da konser verdiğimiz zaman, yer sarsılıyor gibi hissettirmişti. Başından sonuna kadar birlikte şarkı söylediler. Brezilyalı hayranları izlerken duyduğum şaşkınlık, büyüktü.

RM: Samba, festival, sıcaklık, tutku... Bence, hepsi kesin olan şeyler. Biz performans sergilerken, onlar en az 100 kişilik bir flash mob ( birden oluşan kalabalık insan grubu) oluşturuyorlar. Dinleyicilerin enerjisi tarafından neredeyse yenilecekmişiz/yutulacakmışız gibi hissettim.

V: Brezilyalı hayranlar, sanki kendi sahnelerinde performans sergiliyormuşçasına dans ediyor.Sahneden onları izlerken , hayran kalıyorum ve bana mütelezziz/hoşnut hissettiriyor.

JIN: Bütün bir festivale tanıklık ediyormuşum gibi hissettirmişti. (Gülüyor.)

Soru: Sizler şarkıcı, kendi şarkılarınızın söz yazarlarısınız. Kendi müziğinizi yaparken, üzerinde durduğunuz şey nedir? Eğilim (trend) ? Ses ? Şarkı sözleri ?

SUGA: Biri için diğerlerinden vazgeçemeyiz; lakin tüm unsurları aynı anda düşünüyorum bence. Eğilim, mesaj, ses bu faktörlerin hepsi çok önemli. Şarkılar üretirken, yapımcılarla yan yana çalışarak sürekli iletişim halindeyiz. Onlarla çok çalışıyoruz. Albümler üzerinde çalışırken, herhangi bir program yapmıyoruz. Şarkının üzerinde çalışıyoruz sadece. Big Hit gerçekten konsantre olamamıza, şarkıların üzerinde çalışmamıza izin veriyor ve sadece bu programlardan kaçınılmamasını bekliyor. Yani bu sadece müzik üzerinde daha bir odaklanmamızı sağlıyor. (Gülüyor.) Big Hit,şarkı yapmanın ve bu şarkıyı ortaya koymanın (teslim etmenin ) bizim için önemini düşünüyor.

RM: İş ana şarkıya gelince, muhtemel olarak birlikte çalışan 20 ya 30 civarı insan oluyor sanırım. Eğer yeterince trendse ve kimliğimizi yansıtıyorsa, part'ları nasıl dağıtacağımızı ve performans yönünü nasıl belirleyeceğimizi düşünmek zorundayız. Big Hit, tüm bunların öneminin farkında ve şarkımızı yaparken odaklanabileceğimiz bir çevre/alan yaratıyorlar.

Soru: Sizce başarınızın sırrı ne?

J-HOPE: Bence, temel unsurlar olmalı. Müziğimiz, performansımız ya da bizi dinleyen ve izleyen insanların tutkulu enerjisi olabilirdi bu. En önemli husus ise, şu ana kadar bize güvenen ve bizi şüphe duymadan takip eden hayranlarımız. Hayranlarımız sayesinde, AMAs'a da katılabildik. Onları törenlerde, AMAs'ta her yerde gördüğümüz her an çok tutkulular. Fandom'umuzun (hayran grubumuzun) etkisinin başarımızda kilit bir rol oynadığına inanıyorum.

RM: Birçok kişi, fandom'umuzda nasıl bu kadar çok hayran olduğunu merak ediyor. BTS, tam bir hediye seti gibi. Müzik, performans, moda, klip, sosyal medya içerikleri...her şey içinde. Müzik bünyesinde güvenilirlik toplandı ve bu alana (fandom'a) girebileceğiniz farklı kapılar var. Müziğimiz ve ya performansımız için giren insanlar var. Bütün bir içerik yarattığımızı/ortaya koyduğumuzu düşünüyorum.

SUGA: Her idol grubun çekirdek/esas noktasının takım çalışması olduğunu düşünüyorum. Herhangi bir üyenin başarılı olması için ilk önce grubun/takımın başarılı olması gerek. Yedi üyenin hepsinin bu konuda anlaşması zor; lakin biz anlaşıyoruz ve aynı düşünüyoruz. Bunun bizim gücümüz olduğuna inanıyorum.

RM: Bazen, sosyal medyada şahsi bir hesabım olsun istiyorum. Lakin bir takım/grup olarak kullandığımızda oluşan sinerjiyi bilerek, bu düşünceden vazgeçiyorum.

J-HOPE: Evet..ve bu sayede, ödül almak için Billboard'a bile gittik...(Gülüyor.)

Soru: Bazı insanlar başarınızın nedenlerinden birinin sosyal medyayı kullanmanız olduğunu söylüyor.''Bangtan Bomb'' gibi bir video içeriğini hazırlarken ne düşündüğünüzü merak ediyorum.

JIN: ''Bangtan Bomb'', yaşantımızın videolarını çektiğimiz ve onları hiçbir düzenleme yapmadan yüklediğimiz bir kutu. Video çekerken, eğlenceli şeyler yapmaya çalışıyoruz. Lakin videoları hiçbir düzenleme olmadan sadece yüklüyoruz. Her hafta düzenlenmiş bir video yüklemek, gerçekten zor bir iş. Bu yüzden küçük şeylerle ilgili videolar yüklemeye çalışıyoruz. Ancak, öyle görünüyor ki hayranlarımız günlük hayatımızı paylaşmamızı seviyor genel olarak.

SUGA: Önceden sosyal medyayı çok sevmezdim esasen. Sosyal medyayı kullanmaya başladığımda endişeliydim , bundan sadece yarar/kar elde etmeyecektik birçok riskli şey de olacaktı. Lakin, farkına vardığımız şey doğal yanımızı göstermemizin önemli olduğuydu. Hayranlarımız televizyon ya da diğer sosyal medya araçları aracılığıyla daha havalı ve yakışıklı tarafımızı görebilirdi; lakin bence sahne arkasındaki gerçek/esas bizi görmek konusunda daha meraklılardı. ''Bangtan Bomb'' perde arkasındaki, sahnenin ardındaki gerçek bizi gösteriyor. Ayrıca sosyal medya bizim dostumuz artık. Buna iş gözüyle bakmıyoruz, gelişigüzel yüklüyoruz. Bunu sık sık yapıyoruz ve hayranlarımızın sevmesinin nedeni belki de budur.

JIMIN: Birçok kişi, sosyal medyayı çok sık kullandığımızı söylüyor; lakin yedimiz de bir hesap kullanıyoruz bu yüzden böyle görünüyor olabilir. (Gülüyor.) Bu durumun, bir hesabı hep birlikte kullanmanın artısı olduğunu söyleyeceğim.

SUGA: Tek bir hesabı kullanmak, tek bir takım olduğumuzu gösterir, bilirsin işte... (Gülüyor.)

RM: Kaldı ki, birçok insan bunu yapıyor. Bunu resmi bir şekilde yapmıyoruz. Kullanıyoruz çünkü istediğimiz resmi, videoyu, müziği paylaşmak istiyoruz ve bunu doğal bir şekilde yapıyoruz.

V: Çıkışımızdan bu yana, Twitter'da bir milyonun üzerinde paylaşım yaptık. Şu ana kadar, yüz şarkı yayınlandı. Bazen yayınladığımız şarkılara ve melodilere bakıyorum. Beni utandırıyor ve pişman hissettiriyor. Lakin aynı zamanda bu şarkıları içten bir şekilde söylüyorum yani bu yeterince havalı. (Gülüyor.)

Soru: Sosyal medyada özelinizi paylaşırken külfetli/sıkıntılı hissetmiyor musunuz?

JUNGKOOK: O şekilde hiç düşünmedim.

SUGA: Eğer diğerlerinin paylaşmasını istemediğimiz bir gönderi varsa, münakaşa ediyoruz ve paylaşmıyoruz. (Gülüyor.)

RM: Şahsen biraz yüklü/külfetli hissediyorum. Savunmasız/korunmasız görünmek konusunda birazcık endişeliyim. (Gülüyor.)

SUGA: Hayranlar da bu yanımızı seviyor. (Gülüyor.)

Soru: Kendinize özel herhangi bir hesabınız var mı?

SUGA: Yok. Sadece bir hesap aracılığıyla her şeyi paylaşıyoruz.

Soru: Sizin grup, olağanüstü sekronize/uyumlu dansı ile biliniyor. Sizin için en zor koreografi hangisiydi?

RM: Danger. Dansta benim çok kısmım yoktu nasıl olsa bu yüzden bilmiyorum. (Gülüyor.)

V: Her koreografi, zordu. Başka bir koreografi ortaya çıktığı her seferde, o koreografinin efsanevi olduğunu söylüyoruz. (Gülüyor.)

J-HOPE: Eğer birini seçmem gerekseydi, ''Blood Sweat and Tears'' derdim. Ne zaman sahnede bu şarkının dansını yapsam, enerjimi en çok o sömürüyormuş gibi geliyor bana. Bazı kısımlardaki hareketler çok zor.

JIMIN: Bence, bu her birimiz için farklı. Bana gelince, MIC Drop derdim. Aynı anda hem şarkı söylemem hem de dans etmem gereken birçok kısım var.

V: We Are Bulletproof Part 2'yu da eklemek isterim. (Gülüyor.) Fakat zaten hangi şarkımızın koreografisi zor değil ki? (Gülüyor.)

Soru: Üyeler şarkı sözlerini yazmada ve bestelemede yer alıyor yani siz çocuklar bunun için çok düşünüyor ve münakaşa ediyor olmalısınız.

RM: Şarkı sözlerini yazarken birlikte kafa yoruyoruz. Gazeteler,kitaplar okuyoruz, araştırmaya ve sosyal meseleleri ve etkinlikleri daha çok yakalamaya çalışıyoruz. Şarkı sözlerini yazdığımız zaman, objektif bir bakış açısıyla değerlendirebilecek ve hataları düzeltebilecek bir profesyonele gösteriyoruz.

Soru: Rahatsız edici bir soru olacak. Şarkı sözlerinizin kadına karşı bir nefret içerdiği söylenildi. Siz ne düşündünüz bu konuda?

SUGA: Çok çalıştım. Bence toplumda katı bir suretle yer alan ön yargı ve problemler konusunda düşünmemiz ve kendimizi değiştirmemiz gereken bir kısım var. Çok çalışarak (araştırarak) neyin yanlış neyin doğru olduğunu muhakemesini yapabileceğimi düşünüyorum. Ne olursa olsun, eğer şarkılarımızda ayrımcılık ve önyargı varsa bu yanlış bir şey. Bunu düzeltmeye ve değiştirmeye razıyım. Biz ayrıca çok araştırıyor, çok konuşuyoruz.Bence bu durumu düzeltebilir ve değiştirebiliriz.

RM: En tartışılan sözler, benim yazdıklarımdı. ''Çok bilgisizim/cahilim.'' diye düşünüyordum. Çok çalışmak istedim. O zaman, şarkı sözlerini yazdıktan sonra profesörler ve üniversite öğrencileri için olan sınavlara giriyordum. Daha sonra, spesifik bir cinsellikten bahsederken, her şeyi bir araya getirmemeyi ve o şekilde söylememem gerektiğini öğrendim.

Soru: Bu şiddeti ortadan kaldırmak için başlattığınız UNICEF kampanyasının sebebi mi?

RM: Müziğimiz ile birlikte belli bir niyetimiz/hedefimiz var. Şiddet birçok gencin karşılaştığı/yüz yüze geldiği ve onlarla ilişkilendirilebilen bir konu. Kampanyamızın adı, ''Love Yourself/Kendini Sev''. Şahsen, bu sözü topluma yaymak önem arz ediyor. Kendinizi sevmekle başlarsanız , şiddettin son ermesine bir adım daha yakınlaştığımızı hissediyoruz.

SUGA: Bu kampanyayı başlatarak sözünü ettiğimiz şey, toplumdaki nüfuzumuzu arttırarak bunu faydalı bir alanda kullanmak istememiz. Bunun anlamlı bir kampanya olduğuna ve bizim de doğru yönde ilerlediğimize inanıyorum. Hepimiz, bu kampanyaya katılmak için birlikte karar verdik.

Soru: Siz hepiniz, bir idol grubu olarak sosyal meselelerle oldukça ilgilisiniz. Çok gazete okuduğunuzu duydum. Bu durum, sizin müzik kariyerinizde de yardımcı oluyor?

SUGA: Hayranlarımız da, günlük hayatlarımız içinde yaşanan sosyal meseleler/olaylar hakkında konuşuyor ve bizim bunlardan haberimiz olmamasının doğru olduğunu düşünmüyorum.

RM: Çıkışımızdan beri kimliğimiz/ hüviyetimiz kendi hikayelerimizden bahsetmek üzerine. Bizden bahsetmek ve neslimizden söz etmek. Onlardan söz etmek için de muhakkak ki sosyal meselelerin hepsini bilmemiz gerek. Bilmezsek, kendi şarkı sözlerimizi yazamayız ki.

Soru: Bir idol gibi yaşarken, ne kazandınız ve ne kaybettiniz/yitirdiniz?

SUGA: Elde ettiğim şey, benim yaşlarımdaki çoğu insanın elde edemeyeceği değişik/çeşitli deneyimler. Kaybettiğim ise, sadece sıradan bir insan olabilmek. İnsanlara sıradan görünen şeyler, bazen bize göre yeni ve önemli olabiliyor. Çok mücadele ediyor ve endişeleniyoruz da; lakin bir şeyin iyi ve ya kötü olmasının önem farz ettiğini düşünmüyorum.

JIN: Birçok hayranımızdan sevgi kazandık ve her zaman meşgul olduğumuz için arkadaşlarımızın birçoğunu kaybettik/yitirdik.

Soru: Kore'deki diğer idol gruplarından ne sizi farklı kılıyor?

SUGA: Sahnemizle gurur duyuyoruz. Sahneyi çok seviyorum, birçok insan sahnemize bir bakmak isterdi diye düşünüyorum ve sahne konusunda kendime güveniyorum. Bence, çıkışımızda beri yıllardır oluşturduğumuz tarih/geçmiş ve gerçekliğimizde farklı bir şey var. Bu dünyaya bizimle aynı konumda gelen hiçbir grubun var olduğunu düşünmüyorum.

RM: Anlatılarla birlikte yaşamak gibi. Bu anlatı, bizi müziğimizde ve müziğin hayat felsefesinde. Anlattığımız şey sadece gençliğin ve okulun hikayesi. Benim gençliğim, benim okul hayatım, benim annem ve benim kardeşim. Müziğimiz bizim yaşıtlarımızın hikayesi. Bu anlatılar ve hikayeler, bizim müziğimizin içinde. Ve müziğimiz ile ''En dipten geldik ve bu konumu elde ettik.'' diyoruz. Hayranlarımız bununla gurur duyuyor ve biz de tabii ki. Bu, yaptığımız girizgahın arka planı. Bizimle başlıyor bu, tek başına bir hesap ve ya sosyal medya hesabı kullanarak değil. Bir üye ayrılıp solo devam etmek isteyebilir ve herbirimiz farklıyız, iyi olduğumuz alanlar da farklı. Lakin herbirimiz gitmemiz gerek yönün ne olduğunu biliyoruz tam olarak. Ne programımızı ne de performanslarımızı iptal ediyoruz. Buraya geldik çünkü sadece ''BTS'' adlı bir grup olmak için bir araya geldik.

SUGA: Biz, hepimiz birlikte ilerliyoruz. Grubumuzda ''Ah, bu grubu en çok ben taşıyorum.'' diye düşünen hiçbir üye yok. Bizim için, BTS olmak önemli ve sadece buna odaklanıyoruz.

RM: Dans etmede iyi değilim; fakat dans etmek için istekliyim; çünkü grubuma yardım etmek isterim. Kendim için değil. Gruba uymak istiyorum ve bunu düşünüyorum sadece.

Soru: Son soru, ulaşmak istediğiniz bireysel hedefleriniz nedir?

JIN: Mutlu olmak istiyorum. Büyük bir hedefim yok. Şimdiki gibi gülebilmeyi ve mutlu bir hayat sürmeyi diliyorum.

JIMIN: Yaptığım işte iyi olmak isterim. Hayranlarımızdan ''İyi yapıyorsun/iyi iş çıkarıyorsun.'' cümlesini duymak istiyorum. Kendimi gördüğüm zaman ''Bugün gerçekten havalısın.'' diye düşünebilmek isterim.

J-HOPE: Mixtape'imi yayınlamak istiyorum. Hazırlanıyorum şu an ve mümkün olan en kısa sürede bunu yayınlamak isterim. Sadece birkaç şarkı olmamalı, tam bir albüm seviyesinde olmalı. ''RM ve Suga da mixtape yayınladı. Kendi rengimle (kişiliğimle) müzik yapmak istiyorum.'' diye düşünüyorum. Amerikan ve diğer yabancı hayranlarla iletişim kurmak zorundayız bu yüzden yabancı dillere çalışmak istiyorum.

JUNGKOOK: Bu yıl ve gelecek yıl, birçok şey yapmak istiyorum. Şarkılar yazmak, iyi dans etmek ve yabancı dilleri iyi konuşmak istiyorum. Nihai hedefim, tembel olmamak ve yapmak istediğim işi miskin yapmamak. Pratisyen olmak.

V: Çeşitli albenilerimi ve çeşitli yönlerimi gösterebileceğim için oyunculuğa devam etmek isterim. Ayrıca, fotoğraf çekme işi konusunda daha fazlasını öğrenmek ve bu işi daha iyi yapmak istiyorum. Bir BTS üyesi olarak, daha mükemmel biri olmak isterim. Çeşitli alanlarda iyi işler çıkarabilen biri olmak istiyorum.

SUGA: İnsanlar beni en yüksek derecede alkışladığı zaman müziği bırakmak isterim, bu benim nihai hedefim. Şahsen, o zamanın şu andan çok uzak olduğunu umut ediyorum. Oldukça uzun bir süredir müzik yapıyorum; lakin bunu biraz daha yapmak istiyorum. Bu mümkün olur mu emin değilim; lakin insanlar beni alkışladığı zaman bırakmak isterim.

RM: Benim hedefim, kendimi sevmek. Ölene kadar bunu bunu başarabilecek miyim bilmiyorum. (Gülüyor.)

Çeviri: koreagizem123-Gizem- ( KG123 )

Kaynak: Chosun News( www.news.chosun.com ) + @glitter_jk

Orijinal makaleyi görmek için tıklayınız!

Yorumlar


 Son Gönderiler: 

HAKKIMDA:
Merhaba ben Gizem, 18 yaşındayım. 5 yıldır K-Pop haber çevirmenliği yapıyorum. Kendimce çeviriler de yapıyorum. Bu sitede sadece BTS çevirilerimi paylaşıyorum. Keyifli okumalar!.

Mail listemize katılın

Tüm gelişmelerden haberdar olun

  • YouTube - Siyah Çember
  • Heyecan - Siyah Çember
bottom of page