[ Forbes Makalesi] BTS, Amerika Tarihinde Başka Bir K-Pop Sanatçısının Yapamadığını Yapmaları, Amer
- koreagizem -Gizem-

- 10 Kas 2017
- 4 dakikada okunur
BTS, Amerika Tarihinde Başka Bir K-Pop Sanatçısının Yapamadığını Yapmaları, Amerika'yı Fethetmeleri Hakkında Konuştu!
Yıllar sonra K-Pop sektöründe en buyuk isimlerden biri olarak konumlarını sağlamlaştıran vokal grubu BTS sonunda yeni EP*'leri Love Yourself: Her ile kendi müzik tarzları (K-Pop) içinde bunu başaran ilk grup olarak her türdeki albümlerin sıralandığı Billboard 200 listesinde ilk 10'a girdi. 7. sırada yer alarak meyvelerini toplamaya başlamalarına ek olarak, EP'nin baş teklisi ''DNA'' da Hot 100 listesine girerek, grubu bu önemli listede kendine yer bulan liste tarihindeki birkaç K-Pop sanatçısından biri yaptı.
BTS, bu başarıları güçlü ve iyi planlanmış bir sosyal medya tanıtım kampanyası başlatan buyuk bir hayran kitlesinin gösterdiği destek sayesinde elde etti ve kariyerleri yeni doruklara/yüksekliklere çıktı, BTS grubunun Amerika'daki yeni keşfettikleri şöhretlerinden yararlanmak/menfaat sağlamak için sıradaki eylemlerinin ne olacağını görmek ilginç/ilgi çekici olacak.
Grubun listelerdeki başarısından kısa bir sure sonra, BTS grubunun üyesi Rap Monster ile aradaki dil engeline rağmen bir turun Amerika'daki popülaritesi giderek büyürken bu işte başrol olmanın onun (onlar) için ne anlam ifade ettiği ile ilgili konuştum.
Hugh McIntyre: Amerika'daki Billboard 200 listesinde ilk 10'a giren ilk K-Pop sanatçısı olmak nasıl hissettiriyor?
Rap Monster: Hala rüyadayız sanki. Billboard 200 listesinin ilk 10'u, başarabileceğimiz ( başarabileceğimizi düşündüğüm) bir şey değildi. Bunun için doğdum ben. Çok şanslı olduğumuzu hissediyorum ve hayranlarımıza çok minnettarım.
McIntyre: Kariyeriniz suresince, yeni bir tanesini yayınladığınız her seferde albümleriniz gittikçe daha iyi şeyler başarıyor. Bu albümün ilk 10'a yakın olacağına dair herhangi bir beklentiniz var mıydı ya da bu tamamıyla beklenmedik bir şey miydi?
Monster: Aslında tamamıyla beklenmedikti. Demek istediğim, bir şeyler bekledik... Amerika'da ilgi görüyoruz biraz; lakin ''İlk 10'a girebilecek miyiz?'' diye düşünüyorduk.. Bazen bunun hayalini kurduk; fakat hiçbir zaman bunu gerçekten yapabileceğimizi düşünmedik. Bunu istedik; lakin aslında buna niyetlenmedik. Yani,hala şanslı hissediyoruz.
McIntyre: Siz çocukların Amerika listelerine hükmetmek gibi bir hedefi/amacı var mıydı yoksa bu, yeni album sayesinde başınıza gelen güzel bir tesadüf müydü?
Monster: Biraz ilgi topladık ve Amerika bazlı olarak birçok hayran kazandık. Bu kademeli olarak gelişti, çok yavaş bir şekilde ilerliyor, yani gelecek için daha fazlasını bekleyebilirdik, bu gerçekleşti ve umarım sadece güzel bir tesadüf/kaza değildir. Çalışmaya devam etmeliyiz.
McIntyre: Bu albümün öncekilerden daha iyi bir performans göstermesini sağlayanın ne olduğunu düşünüyorsun?
Monster: Her zaman ergen ve genç kesim için bir şeyler yaptığımızı düşünüyorum; çünkü BTS esasen sosyal bilinci olan bir grup olarak kendini gösterdi. Çıkışımızla birlikte yaptığımız gibi her zaman performanslarımızı (biletlerimizi) satmak istedik. Bence, bu albümü gerçekten özel kılan şey, bizim için gerçek bir dönüm noktası olması. Yeni bir konsepti var: kendini sevmek ve bence hayranlarımız buna gerçekten karşılık veriyor. Kendilerini nasıl sevebilirlerdi, bu konu hakkında gerçekten düşünüyorlar. Bu albüm aracılığıyla, kendimi nasıl sevebilirim diye düşünüyorum ve sevmeye başlıyorum. Müzik daha trend bir halde; böylece bizim geçmişimiz/mazimiz, müzik ve yeni konsept bu sefer en yüksek seviyeye ulaştı. Her şey harikaydı bu sayede Billboard olayı/durumu gerçekleşebildi.
McIntyre: Bu olaydan sonra, siz çocukların bunu durumu sürdürmek için Amerika'ya geri dönme veya İngilizce müzik yayınlamaya dair herhangi bir planı var mı? Bu durumdan yararlanmak için ne yapmayı planlıyorsunuz?
Monster: Bu durumdan yararlanmak için, aklımızı yitirmememiz gerek. Bu şekilde yararlanabiliriz bundan. Çünkü İngilizce bir şarkı yayınlamak konusunda çok sevinmek/heveslenmek istemiyoruz. Bu şeyler gerçekten harika; lakin ne yapıyorsak ona sadık kalmalıyız. Bir sonraki albümümüz için hazırlanmak. Ve tabii ki, Amerika'ya geri geleceğiz/döneceğiz, bunun daha sık olacağını düşünüyorum; çünkü olumlu tepkiler alıyoruz.
McIntyre: Siz beyler, birçok farklı dilde kayıt yapıyorsunuz ve ortaya koyduğunuz işler, çok harika. Çokça müzik yayınlıyorsunuz! Bu program ile nasıl baş ediyorsunuz?
Monster: Evet, bu programla başa çıkmak gerçekten zor; çünkü dediğin gibi, zamanlamamız oldukça hızlı. Yapmamız gereken şey de bu bence. Hayranlar her zaman yeni bir şeyler ister ve bizim de onlara göstermek istediğimiz performanslarımız/çalışmalarımız var. Lakin, bence en önemli temel kurallar; iyi uyumak, çok pratik yapmak. Bu şu an bizim için gerçekten önemli.
McIntyre: K-Pop türünün Amerika'daki popülaritesi yıllardır artıyor; lakin açıkça görülüyor ki geçtiğimiz ay bu tür için büyük bir andı/dönemdi. Bunu güçlendirici buluyor musunuz ya da bu duruma büyük ölçüde öncülük eden grup olmak size biraz korkutucu mu geliyor?
Monster: Bilirsin, bizler bu yükü taşıma ve bu hayatta lider olma konusunda bazen gerçekten endişeli oluruz. Lakin bazı şeylerde ilk olmak, bir sanatçı gibi hissetmek için gerçekten harika bir fırsat. Elimizden geldiğince, bu dalgadan ve yükten keyif almaya çalışıyoruz. Yapabileceğimiz şey bu.
McIntyre: Bu yeni albümünüzü listelere sokan büyük hayran kitleniz çokça övgü topluyor. Amerika'da pek görmediğimiz bir şekilde pek çok kez tanıtımını yaptılar. Onları bu kadar bağlı kılan ve sizin müziğinizi tanıtmak yaymak için bu kadar çalışmalarını sağlayan şeyin ne olduğunu düşünüyorsun?
Monster: Bence, bunu kelimelere dökmek gerçekten zor. Dört yıldır anlattığımız/söylediğimiz şeyin karşılığını veriyorlar bence. Biz her zaman karşılık veriyoruz, sürekli olarak onlara mesajlar vermeye/anlatmaya çalışıyoruz. Bilirsin, bir genç olarak bu zalim dünyada nasıl yaşanır, nasıl nefes alınır, bunları anlatıyoruz. Biz daima Twitter ve Youtube'ta yaptığımız gibi fotoğraflarımızı ve hakkında düşündüğümüz şeyleri paylaşıyoruz. Bunun da büyük bir yardımının dokunduğunu düşünüyorum. Bu durumu halk için gerçekten özel kılan ve bizim için önemli yapan şey bu. Bu konuda da kafam bazen allak bullak oluyor.
Amerika'da birçok şey yapıyorlar/icra ediyorlar ve onlara teşekkür etmeye çalışıyoruz. Bir şeylerle karşılık vererek, müzik,performans ve ya Amerika'da bir konser vermek gibi şeylerle. Yani kanımca bataryalarımızı harıl harıl/sürekli şarj ediyoruz. İşte bu BTS'i özel kılan şey.
McIntyre: Daha yeni tarih yazdınız ve yeni bir müziğin geleceğinden söz ettin. 2017'nin geri kalanı ve 2018 yılı siz çocuklara ne getirecek?
Monster: 2018 yılı, bizim için başka bir dönüm noktası olacak; çünkü gerçekten büyük şeyler yapmayı planlıyoruz. Bu yılkinden bile daha büyük! Fakat asıl önemli olan şey, ne yapıyorsak ona - yeni albümümüz için hazırlanmak/hazırlık yapmak- devam edecek olmamız. Tura çıkacağız. Amerika'yı ziyaret edecek ve Amerikan hayranlarımıza konserler vereceğiz. Yaptığımız işe devam edeceğimiz, gelecek yıl ve bu yıl işleri daha da büyüteceğiz.
McIntyre: Sen ayrıca birkaç Amerikan hip hop sanatçısıyla kendi başına çalışarak bu işle amatör olarak ilgilenmiştin. Bu,ileride de devam ettirmeyi istediğin bir şey mi?
Monster: Ah, evet, tabii ki. Ben ayrıca solo'yum. Ben daima bunu yapmayı istemiştim. Ve aslında bir şeyler yapıyorum. Kimle beraber yaptığımı söyleyemem; lakin evet, solo yapıyorum. Bunu yapmaya da devam ediyorum gerçekten.
McIntyre: Amerika'da birlikte çalışmak istediğin herhangi bir rapçi var mı?
Monster: O kadar çok var ki. Dre. J Cole. Çok sayıda rap grubu var. 20 tanesini falan sayabilirim.
McIntyre: Bir J. Cole düetinin/işbirliğinin harika olacağına eminim.
Monster: Evet, en iyilerinden/harikalarından biri . O çok havalı.
Çeviri: koreagizem123-Gizem- ( KG123 )
Kaynak: Forbes ( www.forbes.com )
EP*: Normal bir albümden daha kısa olan, içinde 4 ve ya 5 şarkı bulunduran albümlerdir.
Orijinal makaleye buradan ulaşabilirsiniz!

Yorumlar